Basur (Hemoroid) Nedir, Nasıl Geçer?

Dışkılama esnasında ağrısız kanama ile fark edilen hemoroid (basur hastalığı) toplumda oldukça yaygın bir şekilde görülmektedir. Uzun süreli kabızlık problemi yaşayanlar ve dışkılama esnasında ıkınmaya ihtiyaç duyanlarda daha sık görülmektedir.

Basur Nedir

Hemoroid Nedir?

Kaba tarifiyle makat dış kısmında veya içinde parmak gibi memeler oluşması durumudur, Türkçe karşılığı basurdur. Makata dışarıdan bakıldığında görülebilenlere dış basur, içerden dışarı çıkmadıkça dışarıdan görünmeyen, anoskop muayenesi ile teşhis edilebilenlere ise iç basur denir.
Anüs bölgesinin en sık görülen hastalıklardandır. Yine dışkıyla kan gelmesinin de en sık sebebidir.
Yaydın olarak yanlış bilinenin aksine varis gibi toplar damar genişlemesi değil çevre bağ dokusu gevşemesidir.

Hemoroid Neden Olur?

Okuduğunuz birçok kaynakta varise benzer şekilde toplardamarlarda genişleme olduğu yazar ama durum böyle değildir, basurda temel sorun taşıyıcı bağ dokusunun zayıflamasıdır. Bağ dokusunda zayıflama ile başlayan bu sorun zaman içinde toplardamarların etrafını saran yapının bozulması sonucu ikincil olarak damarlarda genişleme olmasıdır. Yani taşıyıcı bağ dokusunun hırpalanması temel sorundur. Taşıyıcı bağ dokusuna en fazla zarar veren şey aşırı ve uzun süre ıkınmaktır.

Neden olarak sorguladığınızda genetik yapı, ailesel yakınlık, acı tüketimi, ayakta durmayı gerektiren meslekler gibi şeyler görürsünüz ama bu sebeplerin hepsini toplasanız tüm bu nedenlerin etkisinin toplamı toplam etkiyle kıyaslandığında %5’ini bile oluşturmaz.

Hemoroid hastalığı nedir


Neden olarak gösterilebilecek en önemli faktör ve asıl neden kötü tuvalet alışkanlığı ve kabızlıktır. Hastalar ayrıntılı şekilde sorgulandığında neredeyse tamamının tuvalette uzun süre kaldığı, fazla ıkındığı görülür uzun süre tuvalette kalmak aslında kötü tuvalet alışkanlığıdır ve hastalığın oluşmasında, ilerlemesinde ve iyileştikten sonra tekrarlamasında en önemli faktördür. Fazla ıkınmanın bir diğer sebebi de kronik kabızlık sorundur.


Nedenleri sıralarsa sıklık sırası şu şekildedir
Tuvalette uzun süre kalmak; tuvalette uzun süre oturmak bölgeye gereksiz basınç uygulanmasına neden olur ve damarları genişlemeye zorlar. Dışkılarken fazla ıkınmak; damarların etrafındaki damarları basınca karşı koruyan taşıyıcı bağ dokusunda hasar yapar ve taşıyıcılığı azalır.
Kabızlık; dışkıyı çıkarmak zorlaşır ve ıkınmayı gerektirir.


Daha az etkili sebepler
Ailesel yatkınlık; Burada yakınlık basurun oluşumuna mı yoksa neden olan kötü tuvalet alışkanlığına mı yoksa ailesel kabızlığa mı yatkınlık olduğu net değildir ama bazı ailelerde bağırsak tembelliği kalıtımsaldır.
Fazla acı tüketimi; Acının makatta yarattığı yanma hissi fazla ıkınmaya ve tuvalette uzun oturmaya neden olur.
Meslek; uzun süreler ayakta durmak anüs bölgesine gelen basıncı arttırır.

Hemoroid Belirtileri Nelerdir?

Şu belirtilerin varlığı basur olabileceğini düşündürür;


Makatta şişlik
Yukarda yazıldığı gibi anüste meme olmasıdır, memeler dışarıda olabildiği gibi dışkılama sırasında dışarı çıkıp dışkılama bittiğinde içerir girer tarzda da olabilir. Kanama dereceden bağımsızdır, erken vakada kanama olurken ilerlemiş vakada kanama olmayabilir.


Makatta ağrı
Yaygın bilinenin aksine ağrılı bir hastalık değildir, dışarıdaki memeler büyükse otururken ezilmeye bağlı olarak ağrı olabilir, bunun dışında belirgin ağrı olmaz. Bazen ıkınmakla memenin için kanla dolar bu durumda çok şiddetli ağrı olabilir.


Dışkıda kan olması
Dışkıyla karışık veya dışkıdan bağımsız şekilde ıkınırken damlama şeklinde kan olabilir ancak kanser de benzer şekilde kanama yaptığı için anoskop muayenesi yapılmadan “basurdur” diyerek rastgele ilaç kullanmamalısınız.


Makat kanaması
Sık rastlanan bulgulardan değildir. Memelerin sürtülmesi, ezilmesi veya ilaç kullanımına bağlı olarak kaşıntı olabilir. Genellikle çok fazla değildir.


Makatta kötü koku
Çok seyrek görülen bir durumdur, fazla terleyen kişilerde büyük memeler varsa kalçaların arasının havalanması azaldığı için arada salgı birikip kötü kokuya neden olabilir.


Makatta ıslaklık;
4. derecede iç memeler dışarıda kalır, memelerin dış yüzeyi bağırsak yapısındadır ve sürekli tükürük gibi salgı yapar. Memeden salgılanan bu salgı sürekli ıslaklık hissi yapar.


Akıntı;
Aslında gerçek bir akıntı değildir, ıslaklık yapan salgı hasta tarafından akıntı gibi algılanabilir.
Hastaların kendi kendilerine ya da çevresindeki insanların ya da eczacıların koyduğu teşhislerin önemli bir kısmı yanlış teşhistir çünkü yukarıda sayılan belirtilerin görülebildiği çok sayıda hastalık vardır. (1)

Hemoroid Teşhisi Nasıl Yapılır?

Hasta tarafından anlaşılsa da hekim tarafından kesin teşhis konması gerekir çünkü aynı belirti ve bulgular başka hastalıklarda da olabilmektedir. Özellikle kanser de benzer bulgular gösterebildiği için tedavisinin geciktirilme riskine karşı mutlaka proktoloji uzmanına muayene olunmalı ve endoskopi yaptırılmalıdır.
Dış hemoroidler hasta tarafından elle hissedilerek anlaşılır.


İç basurlar derecesine göre dışarı çıkıp giren yumuşak memeler şeklinde hissedilir. Derece ilerledikçe artık içeri girmez ve hasta parmak yardımıyla anlaşılır. Gerçek teşhis muayene ve anoskopi yardımıyla konur.
Dış memelerin varlığıyla dış hemoroid teşhisi kolaydır. İç hemoroidlerin teşhisi eskiden parmak muayenesi (rektal tuşe) ile konmaya çalışılırdı ama doğru teşhis koymak zordur çünkü memenin kendisi parmaktan daha yumuşaktır.


Doğru teşhis ancak anoskop denilen basit aletle yapılır. Parmak kalınlığındaki ışıklı şeffaf alet makata sokulur ve gözle görülerek teşhis konur. Anoskop yapılmadan konan basur teşhisi her zaman tereddütle karşılanmalı ve anoskopi yapılarak doğrulanmalıdır. Kolonoskopla hemorroid teşhisi mümkündür ancak anüsü net göremeden geçtiği için kolonoskopla konulan teşhis de muayene ile doğrulanmalıdır.

Hemoroid Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ameliyatlı, ameliyatsız, ilaçla ve bitkisel ilaçlarla tedaviler uygulanmaktadır. Yöntem seçimi hastalığın çeşidi, derecesi, hastanın beklentisi ve eldeki imkanlara göre yani gidilen kliniğin teknolojik donanımına göre belirlenir. Teşhis konduktan sonra gidilen doktorun yaklaşımına göre bir veya birden fazla yeöntem önerilir ve hastanın istediği uygulanır.

Ameliyatsız Hemoroid Tedavisi Mümkün mü?

Anüs bölgesinin hassas olması, anüsün kontrolsüz kasılması gibi nedenlerle bu alanda yapılan cerrahi işlemlerin şiddetli ağrı yapması sebebiyle zaman içinde ameliyata kıyasla daha kolay uygulanan ve hasta lüksünün çok daha iyi olduğu yöntemler geliştirilmiştir. 1., 2. Ve 3. Derecelerde kullanılır, 4. Derecede kullanılmaz.

Ameliyatlara kıyasla şu avantajları vardır;

  • Ağrı daha azdır
  • Kanama riski düşüktür
  • Makatta deformasyon oluşmaz
  • İltihap riski azdır
  • İşlem dakikalar içinde tamamlanacak kadar kısadır
  • İşe dönüş kısadır, aynı gün bile dönülebilir
  • Hastane ortamı gerekmez
  • Narkoza ihtiyaç duyulmaz, bölgesel uyuşturma yeterlidir
  • İşlem öncesi tahlil, film gibi şeyler gerekmediği için daha ekonomiktir. (2)

Lastikle Hemoroid Tedavisi (Rubber Band Ligation)

RBL (rubber band ligations) olarak bilinir. Uzun yıllardır uygulanan bir yöntemdir, alınan olumlu sonuçlar sayesinde günümüzde hala yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Neşterin ameliyathanenin demirbaşı olması gibi 1960 lı yıllardan beri proktoloji merkezlerinin olmazsa olmaz yöntemidir.

Rubber Band Ligation yöntemi


Parmak kalınlığında boru yapısındaki alet emici vakum cihazına bağlanır. Borunun ucunda dar bir lastik halka ve halkayı memenin tabanına atacak bir tetiği vardır. Vakum memeyi içine çeker ve cihaz lastiği memenin dibine atar. Lastik halka memeye giden kanı kestiği için meme beslenemez ve büzüşerek yok olur.

İşlemden sonra birkaç saat tenezm denilen dışkılama isteği ve dolgunluk şeklinde künt bir ağrı olabilir. Ağrı genellikle ağrı kesici almakla geçer.  Aynı gün işe dönmekte tıbben sakınca olmaz. (3)

Lazerle Hemoroid Tedavisi

Birkaç tür uygulaması vardır. Bir dönem yaygın kullanılan ama yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle büyük oranda terk edilen lazerin neşter gibi kesme amaçlı kullanımı dışında ameliyatsız bir şekilde uygulanan da vardır.

IRC Uygulaması

Halk arasında lazer olarak tanımlanmaktadır. İnfra red koagülatördür. Ucunda ışık yayan 7 mm’lik cam çubuk aracılığıyla yapılır. Şık çıkan cam çubuk memeye dokunulduğu anda memenin 7 mm çapında 2-4 mm derinliğinde kısmı haşlamaya benzer şekilde tahrip olur. Tahrip olan doku 2-8 hafta içinde yeni, sağlam, sağlıklı bir doku ile iyileşir.

Yeni doku oluşurken varsa makat sarkması da düzelir, bu etkisine fixasyon etkisi denir. Çok seyrek görülen kanama dışında yan etkisi yoktur. İşlem esnasında hafif yanma olur. İşlemden sonra ağrı minimaldir. Kanayan hemoroidlerin kanamasını saniyeler içinde durdurur. (4)

Neo lazer
Tükenmez kalem içi kalınlığında prob denilen tel gibi aletin ucundan çıkan ışık yardımıyla yapılır. İnce tel benzeri uç memenin içine sokulur ve doku içine lazer ışığı verilir. Meme bir anlamda içten pişirilerek tahrip edilir. Dışardan dokuya giriş olduğu için iltihap ve kanama riski vardır.

Memede içerden yanmaya bağlı olarak 2-3 hafta süren şişlik artışı olur. İRC ye kıyaslandığında daha aresif ve daha etkisiz bir yöntemdir. 1. Derece için son derece gereksizdir. 2. Ve 3. Derecede uygulanır, 4. Derecede çok yetersiz kalacağı için kullanılmamalıdır. Lazerin probu pahalıdır ve hastaya gereksiz ekonomik yük getirir, gereksizliği diğer yöntemlerden daha pahalı olması ama daha etkili olmamasıdır.

Enjeksiyon ile Basur Tedavisi (Skleroterapi)

Skleroterapi ile hemoroid tedavisi olarak bilinir, varis tedavisinde yaygın ve başarılı bir şekilde hala kullanılmaktadır ama hemoroidde kullanımı yaygın değildir. Günümüzde pek uygulaması kalmayan bir yöntemdir. Memelerin içine kimyasal olarak dokuyu yakan bir ilaç enjekte edilir. İlaç dokuyu içerden yakarak çürütür. Korkunç ve öldürücü yan etkilere sebep olması sebebiyle büyük oranda terk edilmiştir. Proktoloji uzmanlarının asla güvenli bulmadığı bir yöntemdir.


Doku içine verilen ilacın derin yanıklara neden olması sonucu, iktidarsızlık ve derin apse ya da doku çürümesi ve abartılı kanama gibi öldürücü yan etkiler yaptığı yönünde güvenilir bilimsel çalışmalar yayınlanmıştır. Seyrek olarak hasta kaçırmak istemeyen ve anüs hastalıklarının tedavisi konusunda birikimi olmayan gastro enteroloji uzmanları tarafından yapılmaktadır. (5)

Basur Ameliyatı Nasıl Yapılır, Hangi Yöntemler Uygulanır?

Değişik isimlerle anılan ve kısmen farkları olan yöntemlerdir. Birçok yöntem tanımlanmıştır, başarılı olması sebebiyle en yaygın uygulananı Milligan Morgan tekniğidir.


Hepsinde temel yaklaşım yaklaşık aynıdır meme dışarıdan başlanıp içeri doğru kesilerek alınır, oluşan açıklık genellikle açık bırakılır, haftalar içinde kendiliğinde kapanır. İlk 3 derecede son derece gereksiz ama 4. Derece ve dış basur için en etkili ve tek yöntemdir.

Ameliyatsız yöntemlere kıyasla şu olumsuzlukları vardır;

  • İşlem daha zahmetli ve uzundur
  • İşlem sonrası şiddetli ağrı olur
  • Kanama riski vardır
  • iltihap riski taşır
  • Makat darlığı gelişebilir
  • Seyrek olarak gaz veya dışkı tutamama sorununa neden olabilir.
  • İki hafta ya da daha uzun süre iş gücü kaybı olur
  • Hastane ortamında yapılması gerekir
  • Narkozla yapılır, lokal anestezi yetersiz kalır.
  • Narkoz öncesi yapılanlar, yataklı hizmet gibi şeyler sebebiyle pahalıdır.

Milligan Morgan dışında Reclus, Weighte gibi klasik ameliyatlar vardır, en yaygın uygulananı Milligan Morgandır. (6)

REFERANSLAR

1. Geçim, İ. E. Hemoroidal Hastalık. Anorektal Bölgenin Selim Hastalıkları, 53.

2. Izadpanah, A. (2013). Minimally Invasive Treatments of Hemorrhoidal Disease. Iranian Journal of Colorectal Research, 1(2), 4-5.

3. Lu, L. Y., Zhu, Y., & Sun, Q. (2013). A retrospective analysis of short and long term efficacy of RBL for hemorrhoids. Age (mean, range), 46, 16-88.

4. Marques, C. F. S., Nahas, S. C., Nahas, C. S. R., Sobrado, C. W., Habr-Gama, A., & Kiss, D. R. (2006). Early results of the treatment of internal hemorrhoid disease by infrared coagulation and elastic banding: a prospective randomized cross-over trial. Techniques in coloproctology, 10(4), 312-317.

5. Bullock, N. (1997). Impotence after sclerotherapy of haemorrhoids. Bmj, 314(7078), 419.

6. Argov, S., Levandovsky, O., & Yarhi, D. (2012). Milligan–Morgan hemorrhoidectomy under local anesthesia—an old operation that stood the test of time. International journal of colorectal disease, 27(7), 981-985.